Yoğun çalışma temposu ardından gelen tatili güzel ve eğlenceli bir şekilde geçirmek herkesin hayalidir değil mi? Büyüleyici bir atmosfere sahip olan Viyana, tarihi yapılar anlamında da Avrupa’nın en zengin şehri olarak karşımıza çıkıyor. Dillere destan sarayları, katedralleri ve kiliseleri ile şehir merkezinde tarihi dokuyu görerek dolaşıyorsunuz.
Milattan önce 400 yıllarında şehirde kalmak için gelenlerin görüldüğü Viyana, özellikle Sanat ve müzik dallarında ismini dünyaya duyurmayı başaran bir şehirdir. Yeme, içme, eğlence gibi sosyal konularda oldukça başarılı bir başkent olan şehirde bulunduğunuz süre boyunca hayatınızın en ilginç anlarını yaşayacaksınız. Turist sayısı bakımından her yıl hiçte azımsanmayacak derecede turistin geldiği bu muazzam şehirde yaz kış düzenlenen festivaller ile kendinizden geçeceksiniz. Bu minvalde Viyana’da ne yapılır yazımıza başlıyoruz.
Viyana’da Yapılacak Şeyler Listesi
SCHONBRUNN SARAYI’NA GİDİN
Yıl içerisinde 8 milyon turistin görüp gezdiği Schönbrunn Sarayı, 1918 yılında ziyarete açılmıştır. 1996 yılında UNESCO tarafından kültür mirasları arasında yer alarak ününe ün katmıştır. İhtişam yönünden görenleri çok tatmin etmese de döneminin özelliklerini çok iyi şekilde yansıttığı için tarihi bir göz ile bakan insanların oldukça hoşuna gidecektir.
Tam 1441 tane odası bulunan saray Barok stilinin en iyi örnekleri arasında yer alıyor. Bahçesi ile de ünlü olan bu saray sizin beklentilerinizi karşılayacaktır. Özellikle yaz aylarında tıka basa dolu olmasından dolayı mevsim geçişlerinde gelip görmenizi tavsiye ederiz. Rehberler eşliğinde gezmek ve sarayda her bölüm hakkında detaylı bilgilendirme almak isterseniz eğer 34 Euro ücretle bu dileğinizi yerine getirebilirsiniz.
RİNGROAD’DA DOLAŞIN
İsminden anlaşılabileceği üzere bir yol olan Ringroad, Viyana’nın Innerstradt Bölgesi etrafında konuşlanmıştır. Bildiğiniz gibi Viyana etrafı surlar ile çevrili bir yerleşim birimi idi. 19. yüzyılda bu surlar yıkılarak etrafına yol yapılmıştır. Bu yol şimdi şehrin merkezinde kalmış ve şehir giderek genişleyince raylarla döşenmiş çok otantik bir hale getirilmiştir.
Bu yolda yapacağınız yürüyüş ortalama 2 saat kadar sürmektedir. Dilerseniz bir rehber eşliğinde şehri gezerken gördüğünüz tarihi yerler hakkında da detaylı bilgi alabilirsiniz. Bu yürüyüş turunu organize bir grup ile yaptığınızda kişi başı 17 Euro, tek başınıza yaptığınızda ise 30 Euro olarak ücretlendirilmektedir.
VİYANA’DA KAHVE İÇİN
Yapılan yürüyüş ve gezi sonrasında ufak bir molaya ihtiyacınızın olduğunu düşünerek Viyana’ya gitmişken orada muhakkak kahve içmenizi öneririz. UNESCO Viyana kahvelerini somut olmayan kültürel miraslara ekleyerek ne kadar önemli olduğunu tüm dünyaya ilan etmiştir.
Şehrin her köşesinde bulabileceğiniz bir kahve dükkânına rastlamanız muhtemeldir. Sizlere önereceğimiz yerler arasında Demel, Landtman, Zaher ve Wiener gibi kendisine pek çok lakap takmış kafe görmeniz muhtemeldir. En eski kafe, kraliyet ailesinin geldiği kafe, en meşhur kafe gibi lakapları her yerde görebilir, duyabilirsiniz.
AVUSTURYA’NIN TEK ROMAN KİLİSESİNİ GÖRÜN
Kahve içerek dinlendiyseniz şimdi yeniden gezme zamanı. Avusturya’da bulunan tek roman kilisesini merak etmiyor musunuz? St. Stephan Katedrali’ni ziyaret ederek tarihe tanıklık edebilirsiniz. 1147 yılında inşa edilen yapı adeta Viyana şehrinin sembolü olarak kabul ediliyor.137 m yüksekliğe sahip olan katedral, günümüze kadar pek çok restorasyon geçirse de kapısı ve kuleleri doğal olarak kalmayı başarmıştır.
Gotik mimarisinin harika bir örneği olarak karşınıza çıkan bu kilise, 2. Dünya savaşında pek çok orijinal özelliğini kaybetmiştir. Daha sonra 1948 yılında başlayan ve tam 14 yıl süren restorasyon işlemleri sonucunda 1962 yılında yeniden ziyarete açılmıştır.
VİYANA MÜZELERİNİ GÖRMEDEN KENTİ TERK ETMEYİN
Sanat alanında ismini duyurmayı başaran bu muhteşem şehrin müzelerinde de sadece tarih değil, sanat alanında da pek çok bulacaksınız. Müzik dinlemeyi seviyorsanız ve birazda merakınız varsa “Viyana Ulusal Müzesi” sizin için en uygun olan yerdir.
Müze elbette sadece sanat değil, tarih konusunda da bir sürü değerli şey saklamaktadır. Tarihi kalıntılar, fosiller, iskeletler ile birlikte Viyana tarihine damga vurmuş olan insanların hayatlarından kesintiler bulabilirsiniz.
Eğer müze konusunda daha fanatikseniz Sigmund Freud’un müzeye dönüştürülen evini kesinlikle görmelisiniz.
DÜNYANIN EN ESKİ HAYVANAT BAHÇESİ VİYANA’DA DESEK…
Pek çok ülkede hayvan hakları nedir bilinmezken Viyana tarihin en eski hayvanat bahçesini yapmıştır. Zaten böyle bir sanat şehrinden başka ne beklenebilirdi ki? Hayvanlara dair tarihte var olan düşünce yapısını anlamanıza yarayacak olan bir yer görmek isterseniz hazır Viyana’ya gelmişken burayı da görmeden gitmeyin derim. “Tiergarten Hayvanat Bahçesi” tam olarak 1752 yılında imparator tarafından verilen emir ile kurulmuştur. Tamı tamına 750 farklı türün yaşadığı bu bahçede söylediğimiz bu rakamlar gerçekten çok büyüktür.
Dünyanın en eski hayvanat bahçesine gidip görmek gerçekten başka bir tecrübe. Başka hiçbir gezinizde karşılaşamayacağınız türden bir şey. Döndüğünüzde gördüğünüz acayip şeylerin resimlerini çekerek arkadaşlarınıza gösterebilirsiniz.
OPERA DİNLEMEDEN ŞEHRİ TERK ETMEK Mİ?
Mozart, Beethoven, Schubert gibi sanat dünyasının tüm dünya tarafından kabul görmüş devlerinin hayatlarını geçirdiği Viyana elbette opera dinlenmeden terk edilemezdi. Viyana Devlet Opera ve Balesi ünü bırakın Viyana’yı tüm dünyaya açılmış olan harika bir müzik ziyafeti sunuyor. Klasik müzik seven insanlar için bu şehir gerçekten harika fırsatlar sunmaktadır.
Bir ipucu vermek gerekirse, bu operaya karşın henüz tatil planınızı yaparken bilet almanızı öneririz. Yoksa bırakın yer bulmayı, kapısının önünden dahi geçemezsiniz.
PRATER PARK’I DUYDUNUZ MU?
Danube kanalının kıyısında olan bu park özellikle çocuklarınız ile birlikte yapacağınız bir gezide sizlerin en kaliteli zamanlarını geçirdiğiniz yer olabilir. Yüksek platformlarda katılacağınız etkinlikler ile birlikte nehir kıyısında olmanın avantajını iliklerinize kadar hissedeceksiniz.
İçerisinde çok enteresan şeyler bulunmasa da bir nehir yakınında olmak ve tatilde keyifli zamanlar geçirmek isterseniz eğer bu parkı ziyaret edebilirsiniz.
AKŞAM YEMEĞİNDE SCHNİTZEL YİYİN
Şehir gezintisi ardından karnınızın acıktığını mı düşünüyorsunuz? O zaman şehrin her yerinde kaliteli olarak üretilen ve servis edilen Schnitzel yemenizi tavsiye ederiz. Bu konuda oldukça usta kişilerin sizlere servis etmesini dilerseniz eğer restoran çok fark etmeden dilediğiniz yerde yiyebilirsiniz.
Bunun dışında Viyana’ya özgü olan Goulash’ı denemenizi de öneririz. Viyana spesyalleri olarak geçen bu yiyecekleri Viyana’da geçirdiğiniz günler boyunca denemenizi tavsiye ederiz.
FESTİVALLERE KATILIN
Kültür ve sanat konusunda dünyanın merkezlerinden bir tanesi olan Viyana’da her mevsim ve her ay ayrı bir festival bulunur. Gideceğiniz zamana göre kendinizi ayarlayarak belki bir hafta önce veya sonra giderek bu harika festivallere katılma şansı elde edebilirsiniz.
Bu festivaller arasında Mayıs Festivali (1 Mayıs), Viyana Festivali (Mayıs ortası – Haziran ortası), Caz Festivali (Temmuz ve Ağustos aylarında) gibi festivallere katılma şansı elde etmek için tek kriter o sene bunların organize edileceği tarihlere bakmak olmalıdır.
Viyana gibi tarih ve kültür kokan bir şehirde bulunmak, gezmek, görmek ve gönlünüzce eğlenmek için çok beklemeye gerek yok. Hemen bir uçak bileti ayarlayarak tatilinizi başka bir ortamda geçirebilirsiniz. Viyana kısa veya uzun tatil süresi boyunca her insanın görmek isteyeceği güzelliklere sahip olan harika bir şehirdir.
Yorum yap