Hem tasarım yönünden hem de mimari açıdan bir örneği daha bulunmayan Malabadi Köprüsü ziyaretçilerini kendisine hayran bıraktıracak bir görüntüye sahiptir. Uzun yıllar boyunca hayatta kalan başka bir deyimle tarihin eskitemediği köprü UNESCO’nun geçici miras listesinde bulunmaktadır. Diyarbakır ya da Batman’a gelenlerin mutlaka görmesini tavsiye ettiğimiz köprü hakkında bilmeniz gerekenleri tek başlık altında topladık.
Malabadi Köprüsü Tarihi
Malabadi Köprüsü girişinde bulunan Arapça kitabesine göre Artuklu Dönemi’nde 1147 – 1148 yılında Timurtaş’ın oğlu Necmettin-i İlgazı tarafından inşa ettirilmiştir.
Bu önemli bilgi yanı sıra tarihte bazı kaynaklarda 1144 – 1145 tarihleri arasında daha önce burada yer alan köprünün yıkıldığını, yerine yenisini Necmeddin Alpi tarafından 1155 yılında tamamlatıldığı belirtilmektedir. 1155 yılında tamamlatılması üzerine bugünkü görünümü kazanıldığı düşünülmektedir.
Günümüzde okunmamasına rağmen 19. yüzyılın ortalarında net bir şekilde okunabilen bir kitabe kalıntısına göre ise 1245 – 1246 tarihleri arasında ‘Osman’ adında birisi, 13. yüzyılın ortalarında Malabadi Köprüsünü tamir ederek günümüzdeki görünümünü kazandırdığı düşünülmektedir. Kitabede yer alan Osman ismindeki kişi ise Ambar Çayı Köprüsü’nün mimarisi olan Osman bin Takak olduğu düşünülmektedir.
Günümüzde tarihi yapıtın girişinde yer alan Arapça kitabe dışındaki hiçbir bilgi doğrulanamamıştır.
Malabadi Köprüsü Hakkında Bilgi
12. yüzyılda Selçuklu Dönemine ait tarihi yapı mühendislik ve mimari yönden eşsiz bir başyapıttır. Diyarbakır ile Batman’ı birbirine bağlayan Malabadi Köprüsü, “ana gözlü” ve “yolu dik olan” köprüler grubunda yer almaktadır.
Köprünün hemen sol tarafında yer alan barajın ismi Malabadi Barajı iken tam karşısında yer alan küçük köyün ismi ise Malabadi Köyü’dür.
Malabadi Köprüsü, iki yana eğimiyle kuzey ve güney yönünde uzanırken, 38.60 metre açıklığındaki tek bir sivri kemerden ibarettir. Bu sebeple tarihten günümüze kadar ulaşan dünyanın en büyük kemer açıklığına sahip taş kemer köprüsü olma özelliğine sahiptir. Bu köprünün yerden yüksekliği ise 25 metredir.
Döneminin özelliklerini birebir yansıtan bu köprü hakkında Evliya Çelebi, ‘Ayasofya kubbesini alın, Malabadi Köprüsü’nün altına bırakın, köprünün altına girer’ cümlelerini kullanmıştır.
Malabadi Köprüsü’nün bir başka özelliği ise köprü inşaasında üzerine yapılan insan, güneş, arslan figürlü kabartmaları, barınağı ve tuvaleti ile birçok köprüye örnek olmuştur. Tarihimizde bu şekilde inşa edilen köprü örneği ise oldukça azdır.
Köprü inşasında yapılan barınaklardan ise 2 tane mevcuttur. Bu barınakların içerisinde yaklaşık 40 kişi kalabilir.
İbnül Erzak’ın Mervani (Kürt Tarihi) kitabında köprünün nasıl inşa edildiğini, hangi aşamalardan geçtiğini ve neler kullanıldığına dair en ince ayrıntısına kadar anlattığı bilinmektedir.
Köprünün günümüze kadar ulaşabilmesinin en önemli sebebi ise Horosan harcının kullanılmasıdır. Köprü üzerinde yer alan kabartma ve süslemeler bile günümüze kadar sapasağlam ulaşabilmiştir.
Malabadi Köprüsü Hikayesi
Malabadi Köprüsü’nün halk arasında onlarca hikayesi bulunmasına rağmen ben sizlere bir tanesini anlatacağım. Bu hikayeler hem köprünün önemini anlatırken hem de bizlere genel kültür.
Bad, isminde bir genç karşı kıyıdan bir kıza aşıkmış. Nehrin üzerinde köprü bulunmadığı için her gece bağırarak seslerini birbirlerine duyurmaya çalışırlar. Günün birinde genç kız dayanamaz Bad’ın yanına doğru yüzmeye başlar, genç kız sevdiğine ulaşamadan suyu kapılır ve ölür.
Bad bunun üzerine Silvan Beyi’nin yanına çıkar, “Sevdiği kızı kavuşamadığını, onun yanına yüzerken akıntıya kapılarak öldüğünü belirtir, bunun üzerine bir köprü yaptırması gerektiğini söyler.”
Silvan Beyi köprü yaptırmaya karar verir, köprünün kemeri çok uzun olduğu için köprü yapımı tamamlanamaz. Silvan Bey’i Bad’ı yanına çağırır; “Ben köprüyü tamamlatamadım, eğer sen tamamlarsan tamamla ifadesini kullanır. Bad bunun üzerine şunları söyler; “Eğer ben tamamlarsam Silvan Bey’in sağ elini bileğinden keseceğini belirtir, eğer ben tamamlayamazsam siz de benim sağ kolumu keseceksiniz” der.
Bad köprünün kalanını tamamlanmış Silvan Beyi’nin sağ kolunu bilekten kestiği söylenmektedir. Köprüyü ise mal (ev) ve badi ismini vererek “Malabadi” koymuştur.
Malabadi Köprüsü türküsü olduğunu unutmayın, köprüyü gezerken çok güzel geliyor. Siz de köprünün tam üzerine çıktığınız zaman bu türküyü açmanızı tavsiye ederim.
Malabadi Köprüsü Nerede ve Nasıl Gidilir?
Malabadi Köprüsü, Diyarbakır ile Batman karayolu üzerinde yer almaktadır. Diyarbakır’ın Şilvan ilçesine bağlıdır. Her ne kadar Şilvan ilçesine bağlı olmasına rağmen Batman’a daha yakındır.
Özel aracınız ile Şilvan ilçesinden E-99 karayolunu kullanarak yol üzerinde yer alan yön tabelalarını takip ederek kolayca ulaşabilirsiniz. Şilvan ilçesi ile köprü arasındaki yaklaşık uzaklık 24 kilometredir.
Otobüs ile ulaşım sağlıyorsanız Diyarbakır üzerinden gelen araçlar köprü kenarında sizleri bırakıyorlar. Köprü için geldiğinizi fark eden minik çocuklar hemen yanınıza gelerek köprüyü sizlere anlatmak istiyorlar. Bu minik çocuklar anlattıktan sonra onların harçlığını vermeyi ihmal etmeyin.
Buraya kadar gelmişken bu tarihi kentte mutlaka gezmenizi tavsiye ettiğimiz diğer noktalar için “Diyarbakır Gezilecek Yerler” başlıklı yazımızı okumanızı tavsiye ederiz.