Antalya Körfezi’nin batı kısmında, Teke Yarımadası’nın güneyinde yer alan Myra Antik Kenti gerek eşsiz görünümüyle fotoğraf karelerine konu olmayı başarırken gerekse tarihi dokunun günümüze kadar taşınmasıyla hem yerli hem de yabancı turistin ilgisini çekmektedir. Her yıl yüzbinlerce turist tarafından ziyaret edilen antik kenti kesinlikle görmelisiniz.
Fotoğraf makinelerinizin ve ya akıllı telefonlarınızın hafızalarını temizleyin ve hemen yola çıkın. Deniz, kum ve güneş üçlüsünün tadını çıkartırken yaşadığınız aynı duyguları tarihi dokuyu keşfederken de yaşayacağınızdan şüpheniz olmasın.
Myra, Likya Dönemine ait kaya mezarları, Roma Dönemine ait eşsiz açık hava tiyatrosu, Bizans Dönemine ait Aziz Nikolas Kilisesi ile ünlü bir antik kenttir.
Myra Antik Kenti Tarihi
Antik kent hakkında tarihi kaynaklara bakıldığı zaman M.Ö 1. yüzyılda Myra’dan bahsedilmesine rağmen, antik kentin çevresinde yer alan kaya mezarlıkları ve Likya Birliği’ne üye olup bastıkları sikkelerden anlaşıldığı üzere kent en az M.Ö 5. yüzyıldan beri varolduğu anlaşılmaktadır.
Myra Antik Kenti tarihi hakkında önemli tarih adamları açıklamalar yapmıştır. M.S 2. yüzyılda yaşamış olan ünlü tarihçi Arrianos’a göre M.Ö 333 yılında Büyük İskender Likya’yı ele geçirdikten sonra Myra için Nearkhos adında bir vali atamıştır.
Büyük İskender’in erken yaştaki ölümünden sonra dünya imparatorluğunu bir bütün olarak yaşatmak yerine parçalara bölmeyi tercih eden generalleri bütün toprakları paylaşmıştır. Generaller arasında paylaşımlar yapıldıktan sonra çok geçmeden komutanlar arasında anlaşmazlıklar çıkar ve savaşlar başlar.
Sicilyalı ünlü tarihçi Dioros’a göre, generaller toprakları paylaştıktan sonra Likya ve Pamphylia bölgeleri Antigonos Monophtalmos generaline kalmıştır. M.Ö 301 yılında ortaya çıkan Kurupedion Savaşı’nda Antigonos yenildikten sonra bu topraklar Mısırlıların hakimiyetine geçmiştir.
Büyük İskender’in generallerinden önce aslında Myra bir defa el değiştirmiştir. Mısırlılardan önce bu topraklarda Seleukos (Suriye) kralı bulunmuştu. Suriye Kralının elinden Myra ve diğer bölgeleri ele geçirebilmek için hemen Romalılar harekete geçmişti. M.Ö 190 yılında Manisa Dağı eteklerinde Romalılar bu bölgeleri ele geçirebilmek için savaşmıştı.
M.Ö 167 yılında Likyacılar Rodos rejimlerine ve baskılara son verebilmek adına bağımsızlığını ilan etmişlerdi. Bu durumun ardından bölgede yer alan birçok kenti ele geçiren Brutus, emri altındaki komutanlarından Lentulas’a Myra bölgesine giderek bir miktar para istemesini söylemiştir.
Myra halkı para vermek istemeyince antik kentin deniz kenarında bulunan Andriake zincirleri kırılmış, halk bu zülüme karşı boyun eğmek zorunda kalmıştır.
Deniz ticaretinin azalması, bölgede yaşanan depremler ve afetler sonrasında antik kent zamanla önemini yitirmiştir.
Myra Antik Kenti Hakkında Bilgi
M.Ö IV. yüzyılda basılan sikkeler üzerinde ana tanrıça kabartmaları bulunmaktadır. Antik kent Likya dilinde “Myrrh” olarak anılmış anlamı ise “Yüce Ana Tanrıça’nın Yeri” demektir.
Likya Birliği’ne üye olan 70 şehirden sadece 23 tanesinin oy kullanma hakkı bulunuyordu. Bu antik kent bir seferde 3 kez oy kullanabilme hakkına sahip olmuştur. Bu sebeple bölgede ne kadar önemli bir kent olduğunu kanıtlamıştır. Bazı efsanelere göre, Likya Birliği’nin önemli gelir kaynağını karşılayan Myra olduğu için önemli kararlar alınırken Myra’nın düşünceleri tekrar tekrar sorulurmuş.
Döneminde oldukça büyük bir kent olmasına rağmen yılların getirdiği alüvyonlar nedeniyle şehirde bulunduğu tahmin edilen sütunlu caddesi, agorası, toplantı salonu, tapınakları ve konutları yerin altında kaldığı düşünülmektedir.
Günümüzde sadece Aziz Nikolas Kilisesi, antik tiyatrosu ve nekropolleri belirgin bir şekilde anlaşılmaktadır.
Myra Antik Kent Tiyatrosu
Her bir oturma sırasında yaklaşık 35 kişinin sıkışmadan oturabildiği ve yaklaşık 10 bin kişilik kapasitesi ile döneminin en büyük amfi tiyatroları arasında gösterilmektedir. Antik kente ait tiyatro 141 yılında yaşanan deprem neticesinde büyük zararlar görmüş, halk tarafından sağlanan hayırlar neticesinde Opramoas tarafından onarılmıştır.
2009 yılında yapılan kazı çalışmaları sırasında amfi tiyatronun sahne binası kısmı yıkılmış, restorasyon çalışmaları sonrasında eski haline kavuşturulmuştur.
Myra Antik Kent – Aziz Nikolas Kilisesi
Aziz Nikolas’ın Noel Baba efsanesini biliyor musunuz? Halk arasında denizcilerin ve öğrencilerin koruyucusu olduğuna inanılan Aziz Nikolas tüm dünyada Noel Baba olarak tanınır.
Aziz Nikolas, Lykia bölgesinin Patara bölgesinde doğmuş, Myra (Demre) kentinde yaşamını sürdürmüştür. Aziz Nikolas bir dönem burada piskoposluk yapmıştır. Aziz Nikolas’ın ölümünden sonra Myralı’lar onun adına bir kilise inşa ettirmiş, içindeki lahite yerleştirmişlerdir.
Aziz Nikolas Kilisesi burada yaptırıldıktan sonra Myra’nın önemini artmış saygın bir görünüm kazanmıştır. Bizans sanat tarihinin en önemli ve seçkin örneklerinden biri olduğunu da unutmayalım.
Seller, depremler ve yangınlar neticesinde Noel Baba Kilisesi büyük zararlar görmüş, 1042’de İmparator IX. Konstantin tarafından, 1862 yılında Rus Çarı I. Nikolay tarafından onartılmıştır.
1087 yılında düzenlenen Haçlı Seferleri sırasında Bari’den gelen tüccarlar kilise içerisinde Noel Baba’ya ait olduğu düşünülen kemikleri kaçırmış, bazilikaya gömmüşlerdir. Kemiklerin geri kalan kısmı Antalya Müzesi’nde sergilenmektedir.
Nekropoller
Genellikle antik kentlerin tarihi dokusunu incelerken karşılaşabileceğiniz nekropol kelimesi herhangi bir bölge ve ya alanda bulunan mezarlık ve ya toplu mezarlar anlamına gelmektedir.
Myra Antik Kenti’nde yer alan tarihi dokulardan en ilgi çeken eserler ise nekropollerdir. Doğu, batı ve güney olarak üç kısımda toplanan bu nekropoller özellikle turistlerin çok fazla ilgisini çeker.
Doğu ve batı kısımlarında sırasıyla 47 ve 40 tane mezar (nekropol) bulunmaktadır. Nekropollerin üzerinde yer alan kabartmalar, yüz figürleri ve mimarileri oldukça ilgi çekicidir. Kaya mezarlıkları insan şeklinde yapılmış 11 figürden oluşmaktadır.
Myra Antik Kenti Giriş Ücreti 2020
Kültür ve Turizm bakanlığına bağlı olarak ziyaretçilerin hizmetine sunulan bu ören yerine giriş yapabilmek için kişi başı 30 TL ücret ödemelisiniz.
Müzekart+ sahibi tatilciler bir yıl içerisinde sınırsız buraya girebilir.
Demre bölgesinde yer alan müzelere giriş yapabilmek için ise 6 TL kişi başı ücret ödemeniz yeterli olacaktır.
Myra Antik Kenti Ziyaretçi Saatleri
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından belirlenen Myra Antik Kenti ziyaretçi kabul saatleri şu şekilde;
Kış döneminde ( 3 Ekim ile 14 Nisan )
Açılış Saati 08:30
Kapanış Saati 17:30
Yaz döneminde (15 Nisan ile 2 Ekim )
Açılış Saati 08:30
Kapanış Saati 19:30
Myra Antik Kenti Nerede ve Nasıl Gidilir?
Myra Antik Kenti hangi ilde sorusunun cevabını şu şekilde verebiliriz: Antalya’nın Demre ilçesine bağlı olan Demre Ovası üzerinde yer almaktadır. Google haritalar üzerinden yerine bakmak için buraya göz atabilirisiniz.
Antalya şehir merkezinden hareket eden Demre otobüsleri ve ya dolmuşları kullanarak öncelikle bu ilçe merkezine gelmelisiniz. İlçe merkezinden 2 kilometre uzaklıkta bulunan bu ören yerine yürüyerek yaklaşık 10 dakika içerisinde kolayca ulaşabilirsiniz.
Demre ilçe merkezine özel aracınız ile ulaşabilmek için şehir merkezinden Atatürk Bulvarı yönünde yola çıkarak D-400 karayolunu kullanın, Kemer istikametinde yön tabelalarını takip ederek bu ilçeye ulaşabilirsiniz.