Bugün Nevşehir ilinin turizm merkezi haline gelmiş Ürgüp’te yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken Peri Bacaları dünya çapında bir üne sahiptir. Aslında bu şekillere dünyanın birçok bölgesinde rastlanabilirken Kapadokya’yı önemli kılan dünyanın hiçbir yerinde bu kadar yaygın halde bulunmamasıdır. Birçok kişi ortaya oldukça güzel görüntüler çıkaran Peri Bacaları hakkında araştırma yapmakta ve bu şekillerin nasıl oluşturulduğunu merak etmektedir.
Peri Bacaları Oluşumu
Milyonlarca yıl önce Kapadokya Bölgesi’nde bulunan, bugün Erciyes, Hasandağı ve Göllüdağ olarak bilinen 3 dağ birer aktif volkan halindeydiler ve püskürmeleriyle birlikte ortaya çıkan lavlar, göller ve akarsular üzerinde yaklaşık 150 metre kalınlığında,içeriğinde tüffit, lahar, volkan külü, bazalt, kil ve kumtaşı gibi jeolojik kayaçlar bulunan bir tüf tabakası oluşturdular. Platonun şekillenme süreci ana volkanlardan püsküren maddelerle başlamakla birlikte daha küçük volkanların püskürmeleriyle değişime uğramıştır.
“Peri Bacaları”nın oluşma sürecine destek veren en önemli etken vadi yamaçlarından rüzgarla birlikte inen sel sularının tüflerden oluşan yapıyı aşındırması olmuştur. Dik yamaçlardan inen sel suları sert kayaları çatlatmış ve koparmış, alt kısımlarda bulunan malzemenin derin bir şekilde oyularak yamacın genişlemesine neden olmuş ve üst kısımlarda yer alan, şapka ile korunan konik biçimli gövdelerin ortaya çıkmasına neden olmuştur ki bu durum peri bacalarının oluşumunda rüzgardan çok yağmur sularının etkisini ortaya çıkarmıştır.
Tepe kısımlarında kaya bloğu olan konik şeklinde şapkalı peri bacaları daha çok Paşabağı çevresinde görülmektedirler. Bu peri bacalarının gövdesi tüf, tüffit ve volkan külünün içinde bulunduğu kayaçtan, şapka kısmı ise içinde lahar ve ignimbirit bulunan sert kayaçlardan oluşmuştur. Başka bir deyişle; şapkayı meydana getiren kaya türü, gövdeyi meydana getiren kayaya oranla çok daha dayanıklıdır ki bu durum peri bacasının oluşum süreci için ilk koşuldur, ayrıca şapka olan kayanın tüfün erozyon sürecini geciktirmesi ve peri bacasının yüksekliğini kontrol etmesi nedeniyle şapkadaki kayanın direnç kuvvetine bağlı olarak peri bacalarının uzun veya kısa ömürlü olma durumu belirlenmektedir.
Kapadokya Bölgesi içerisinde erozyon tarafından oluşturulan peri bacası tiplerini şapkalı, konili, mantar, sütunlu ve sivri kayalar olarak sıralayabiliriz. Peri bacası oluşumunun en yoğun görüldüğü bölgeler için ise Avanos – Uçhisar – Ürgüp üçgeni içerisinde kalan vadiler, Ürgüp ile Şahinefendi arasında kalan Nevşehir Çat kasabası ve çevresi, Kayseri Soğanlı vadisi ve Aksaray Selime köyü ve çevresi şeklinde sıralamak yanlış olmayacaktır. Peribacalarına ek olarak vadi yamaçlarında yağmur suları tarafından oluşturulan, bazı bölgelerdeki lav tabakalarının yaratmış olduğu ısı farkından dolayı renk armonisi olarak görülen ilginç kıvrımlar bölgeye ayrı bir güzellik katmaktadırlar. Bu değişik kıvrımların en çok rastlanıldığı bölgeler olarak Uçhisar, Çavuşin, Güllüdere, Göreme, Meskendir, Ortahisar Kızılçukur ve Pancarlı vadilerini sıralamak yanlış olmaz.