Ülkemiz tarih açısından oldukça zengin bir coğrafyada ve Mezopotamya’nın üzerinde bulunmaktadır. Türkiye için yapılan yorumların en başında açık hava müzesi olduğuna dair ifadeler kullanılmaktadır. Bu yorum bile tek başına yeterli olmakla birlikte Türkiye’deki antik kentler hakkında bize pek çok ipucu vermektedir. Bu yazımızda sizlere antik kentler hakkında detaylı bir bilgilendirme yapacağız.
Bulunduğumuz coğrafya, tarih çağlarını düzenli bir şekilde ve sırasıyla yaşamış olan bir yerleşim yeridir. Kültür Bakanlığı tarafından taşınmaz kültür varlığı olarak nitelendirilen toplamda 77 adet antik kent bulunmaktadır. Birde bu bakanlık tarafından ismi yazılmamış olan kentler ile birlikte bu sayısı 100’e yaklaşmaktadır ki bulunabilenler bunlardır. Henüz keşfedilmemişleri de katarsak karşımıza dev bir liste çıkmaktadır.
EFES ANTİK KENTİ
Konumuz antik kentler olurda Efes bu listeye ilk sıradan girmez mi hiç? Bildiğiniz gibi Efes antik kenti İzmir ilinin Selçuklu ilçesinde bulunmaktadır. Elde edilen bulgularla birlikte tarihinin milattan önce 6000’li yıllara dayandığı görülmektedir. Helenistik ve Roma döneminden kalma eserlerin görülebildiği bu kent Hristiyanlar için Hz. İsa’nın yardımcılarının bulunduğu bir yer olması ve İncil’de geçmesi nedeniyle de oldukça büyük önem taşımaktadır. Büyük bir liman şehri olan bu kent, zamanla Menderes nehrinin taşıdığı topraklar yüzünden dolmuş ve önemini yitirmeye başlamıştır. Başta imparator Hadrian tarafından temizlenmeye çalışılsa da bu durum başarılı olamaz ve liman kenti özelliğini kaybeder. En parlak döneminde 200.000 kişilik nüfusa kadar dayanan şehir, zaman içerisinde gerilemiştir. Adını sürekli duyduğumuz Artemis tapınağı da burada bulunmaktadır.
Ayrıntılı Bilgi İçin Ayrıca Bakınız ⇒ Efes Antik Kenti
ANİ ANTİK KENTİ
Kars’ta bulunan Ani antik kenti şehir merkezine 42 km uzaklıkta bulunmakta ve konumu itibariyle de ulaşım yönünden oldukça avantajlı bir yerdedir. İpek yolunun bu kentten geçmesi ile birlikte ticaret yönünden epey gelişmiş olduğunu söyleyebiliriz. Ermeni ve Selçuklu döneminden eserleri bünyesinde barındıran bu muhteşem yer, tam 4500 metre uzunluğunda ve 8 metre yüksekliğinde surlara sahiptir. Bu durumdan dolayı savunması da oldukça kolaydır. En parlak dönemlerini orta çağda geçirmiş olan bu kent, tarihe tanıklık etmesi bakımından oldukça büyük bir öneme sahiptir.
Ayrıntılı Bilgi İçin Ayrıca Bakınız ⇒ Ani Harabeleri
HATTUŞAŞ ANTİK KENTİ
Çorum’a 82 km uzaklıkta bulunan Hattuşaş antik kenti, Hititlerin başkenti olma özelliğinde idi. UNESCO tarafından hazırlanan dünya mirasları listesinde de bulunan bu kent, maalesef yabancı arkeologlar tarafından 1834 yılında keşfedilmiş ve pek çok tarihi eserde onların sayesine açığa çıkartılmıştır. Tarihe tanıklık etmek isteyenlerin en büyük uğrak noktalarından bir tanesi olan Hattuşaş’da yazıtlar, kabartmalar, kale, kapı, tapınak gibi pek çok şey bir arada bulunmaktadır. Hatta hepimizin ilkokul sıralarından bildiği tarihin ilk yazılı antlaşması olan “Kadeş antlaşması” da burada bulunmuştur. Bu denli büyük bir öneme sahip olan kenti görmediyseniz hemen görmenizi tavsiye ederiz.
GÖBEKLİTEPE
Ülkemizin ne tarafına baksak gözümüze bir şeyler çarpmaktadır. Sıra dünyaca ünlü Göbeklitepe ile ilgili vereceğimiz bilgilere geldi. Bildiğiniz gibi Şanlıurfa’da bulunan bu kent, milattan önce bu il hakkında bizlere çok önemli ipuçları vermiştir. T biçiminde bulunan taşlardan bazılarının ağırlığı 16 tonu dahi aşmaktadır. Bu denli büyük taşları nasıl oldu da o dönemlerde taşıdılar ve yaptılar gerçekten anlamak güçtür. Buraya geldiğimizde tarihimizden yaklaşık olarak 12000 yıl öncesine doğru uzanmaktayız. Bir yaşam alanı gibi olmasa da genel olarak bir ayin yapılan, tören yapılan yer olarak düşünülen bu alan, halen pek çok sırrı bünyesinde barındırmaktadır.
MİLET ANTİK KENTİ
Adını çok duymasak bile Türkiye’de bulunan efsane güzelliğe sahip yerlerden bir tanesidir. Yapıldığı zamanın özelliklerinin çoğunu günümüze kadar başarıyla getirmiş olan Milet antik kenti, Aydın ili Söke ilçesi sınırlarında bulunmaktadır. Kentte en çok ilgili tam 15.000 kapasiteli antik tiyatro çekmektedir. Zaman içerisinde bu antik tiyatronun 3. katında Osmanlı ve Bizans döneminde yapılan kalenin surları bulunmaktadır. Hamamlar, dini merkezler, Agora yerleri gibi pek çok alan bulunan bu kente giderek tarihe baştan aşağıya tanıklık edebilirsiniz.
ZEUGMA
Ülkemizde ne kadarda çok antik yerleşim birimi varmış değil mi? İsmini sürekli olarak bir şekilde duyurmayı başaran Zeugma, Gaziantep, Nizip’te bulunmaktadır. Elbette mozaik sanatından hatırladığınız bu kent, özellikle Çingene kızı mozaiği ile tüm dünyaya ün salmıştır.
Şehirde pek çok villa, çarşı, açık hava müzesi ve hamamları ile gerçekten görülmeye değer yerlerden bir tanesidir. Birde buradan çıkartılan mozaiklerin sergilendiği müzeyi de görmenizi tavsiye ederiz. Tarih öncesi çağlarda yaşayan insanların bu kadar güzel ve harika sanat eserleri yapması gerçekten çok şaşırtıcıdır.
MYRA ANTİK KENTİ
Antalya, antik kentlerin bir nevi buluşma noktasıdır. Denize olan mesafesi nedeniyle ticaret ve deniz besiciliğinin yapılması yüzünden pek çok antik miras bu kent etrafında toplanmıştır. Bunlardan bir tanesi olan Myra, Demre ilçesinde bulunmakta ve şehre ulaşım Demre çayı üzerinden kolay bir şekilde sağlanmaktadır. Bir dağ şehrini andıran bu kent, arkasına aldığı dağın yamaçlarına kurulmuştur. Günümüze kadar korunmayı başaran yapılarının arasında oldukça büyük ve gösterişli olan tiyatrosu vardır.
Bu kente dair bir bilgi paylaşmak istersek eğer burada Aziz Nicholaus yani bizim bildiğimiz “Noel Baba” nın doğduğu yer olarak kabul edilmektedir. Kentin bir diğer ünlü olduğu alan ise kaya mezarlarına sahip olmasından geçmektedir.
Ayrıntılı Bilgi İçin Ayrıca Bakınız ⇒ Myra Antik Kenti
NEMRUT ANTİK KENTİ
Sizlere vereceğimiz antik kentlerin sayısı henüz bitmedi. Okudukça daha ne kadar tanıdığımız yer var diyerek devam edeceğiniz bu kentlerden bir tanesi de Nemrut antik kenti olmaktadır. Adıyaman’da bulunan antik kent, Kommagene krallığı tarafından milattan önce 69 ve 32 yılları arasında inşa edilmiştir. Filmlerde görmeye alıştığımız “Aslanlı horoskop” ile birlikte pers sanatından ve kommagene krallığından izler taşımaktadır.
Ayrıntılı Bilgi İçin Ayrıca Bakınız ⇒ Nemrut Heykelleri
OLYMPOS ANTİK KENTİ
Döndük dolaştık yine geldik Antalya’ya. Bu seferde sizlere Olympos antik kenti hakkında bilgiler vereceğiz. İsmini zaten duymuşsunuzdur bu kentin, yine de biraz tarihine gidersek eğer milattan önce 167 – 168 yılları arasında kurulduğu tahmin edilmektedir. Likya krallığı tarafından kullanılan ve o zamanlar önemli şehirlere verilen, idari işler için kullanılan 3 oy hakkına sahip şehirlerden bir tanesidir. Roma ve Bizans dönemlerinden eserlerin yoğun olarak görülebildiği bu kent, bir ırmak ile 2’ye bölünmüştür. Şehirde yaşayanlar ırmak üstünden geçiş yapabilmek amacıyla bağlantı köprüsü kurmuş ve halen bu köprü ayaklarından bir tanesi günümüze kadar uzanabilmiştir.
Ayrıntılı Bilgi İçin Ayrıca Bakınız ⇒ Olympos Antik Kenti
ÇATALHÖYÜK ANTİK KENTİ
Çatalhöyük anti kenti hakkında bilinmesi gereken ilk bilgi, neolitik döneme ait en eski yerleşim yerlerinden birisi olmasıdır. İnsanlık tarihinde ilklerin keşfedildiği bu yerde ilkler sıralaması şöyledir. İlk ev mimarisi, manzara resmi, tanrıça kültleri gibi pek çok irili ufaklı örnek bulunmaktadır. Konya Çumra’da bulunan bu antik kent, henüz 1958 yılında keşfedilmiş, tam bir kültürel zenginlik abidesidir.
Tarihine baktığımız zaman milattan önce 7400’lü yıllara kadar bizleri götürmektedir. Halen kazı çalışmaları devam eden bu kültürel mirasta, bazen haberlerden de takip edebileceğiniz gibi önemli sanat eserleri bulunmaya devam etmektedir. Bu denli öneme sahip olan bir kentin “UNESCO Kültürel Miras Listesi“ne girmemesi de olmaz diyerek 2012 yılında bu listeye girdiğini söylemeliyiz.
ASPENDOS ANTİK KENTİ
Antalya’nın Serik ilçesinde bulunan Aspendos antik kenti, milattan önce 10. yüzyılda Akalar tarafından kurulmuştur. Likya yolu üzerinde bulunmasından dolayı hem deniz ticareti hem de kara ticareti açısından oldukça büyük bir öneme sahip olan bu kent, fevkalade manzaralı anfi tiyatrosu ile ünlüdür. Üzerindeki kültürel varlıkların çoğunu günümüze kadar ulaştırmayı başaran antik kentte bulunan tiyatro tam 12.000 kişiliktir.
Tarihi açısından baktığımız zaman Anadolu’da kendi ismi ile para bastıran ilk şehir olarak karşımıza çıkmaktadır. Her yıl binlerce turistin ziyaret ettiği kenti sizlerinde ziyaret etmesini tavsiye ederiz.
Ayrıntılı Bilgi İçin Ayrıca Bakınız ⇒ Aspendos Antik Kenti
ALACAHÖYÜK ANTİK KENTİ
Çorum Alaca’da bulunan Alacahöyük antik kenti bulunduğu alan 1988 yılında Türkiye tarafından milli park ilan edilmiştir. İçerisinde mabet sarayı, su kanalları, anıtsal kapıları ve sfenksleri bulunan surları ile birlikte önemli bir merkez haline gelmiştir.
Alacahöyük’ten biraz bahsedecek olursak eğer 16 metre yüksekliğe sahip ve 4 adet kültür taşından oluşmuş bir kenttir. Hitit, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait kalıntıların bir kısmını halen görebilmeniz mümkündür.
HİERAPOLİS ANTİK KENTİ
Denizli’de bulunan Hierapolis antik kenti daha önce ismini pek çok kişiye duyurmuştur. Bu kentte bulunan dini figürler ve dini yapılardan dolayı tarih kitaplarında kente aynı zamanda “kutsal kent” anlamına gelen holy city de denmektedir.
Kent ismini, efsanevi kralları olan Telephos’un karısı Amazaon kraliçesi Hiera’dan almaktadır. Şehirde bulunan tiyatro günümüze kadar pek çok özelliğini koruyarak gelmiş ve toplam kapasitesi 9.500 olarak kayıtlara geçmiştir.
Ayrıntılı Bilgi İçin Ayrıca Bakınız ⇒ Hierapolis Antik Kenti